T24 Haber Merkezi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, “binanın depreme dayanıksız olduğu” ve “depolama ihtiyacının arttığı” gerekçesiyle, 20 Mart 2025’te, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılacağını duyurdu. Yapılan açıklamanın ardından, kültürel miras alanında uzman bilim insanları, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası koruma kurumları konuyu farklı boyutlarıyla tartıştı. Tartışmaların içinden doğan Müze Çalışma Grubu, konuya ilişkin, Bakanlığa üç soru yönelterek, müze binasının, 2863 sayılı yasa kapsamında tescillenmesi gerektiğini belirtti.
13 kurumun bir araya gelmesiyle kurulan ve bugün 50’ye yakın sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barındıran Müze Çalışma Grubu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılacağını duyurması üzerine harekete geçti. Kamuoyuna görüş bildiren kişi ya da kurumların hemen hemen tümü kararın “telafisi mümkün olmayan kamu zararlarını beraberinde taşıyacağını” belirtti. Grup, Bakanlığa şu üç soruyu yönelterek yanıt verilmesini talep etti:
“Bir:
Antalya Arkeoloji Müzesi, yarışma ile inşa edilmiş Türkiye’nin ilk müze mimarisi yapıtıdır. Mimari üslubu özgündür. Uluslararası müzecilik ödülü almıştır. Hem ülkemiz hem kentimiz için bir “hafıza mekanı”dır.
Adana, Bergama, Hatay müzeleri ve Antalya’daki Dokuma ve Pil Fabrikaları koruma altına alındı.
Peki, neden Antalya Arkeoloji Müzesi aynı şekilde tescillenmedi?
İkinci soru:
Bakanlık, yıkım gerekçesi olarak 2021 tarihli “Deprem Analiz Raporu”na atıfta bulunuyor.
Fakat bu rapor kamuoyuyla paylaşılmıyor. Eğer rapor varsa, neden güçlendirme seçeneği değerlendirilmiyor? Neden doğrudan yıkım kararı alınıyor?
Üç:
Depolama alanı yetersizliği gerekçesi yalnızca niceliksel bir yaklaşıma dayanıyor. Daha fazla metrekare ve daha fazla sergilenen eser…
Oysa çağdaş müzecilik anlayışında asıl önemli olan, koleksiyonun doğru şekilde yönetilmesi ve sergilenmesidir. Sorun, bu alanda deneyimli profesyonel eksikliğidir. Peki, profesyonel yetiştirmek yerine binayı yıkmak gerçekten çözüm müdür? “
Müze Çalışma Grubu Basın Açıklaması
8 Ağustos’ta Antalya’da bir toplantı yapıldığını, Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın, Prof. Dr. Sabahattin Aykaç‘ın ve proje mimarı Abdurrahman Çekim‘in toplantıya katıldığını ve toplantının basına kapalı olduğunu belirten Müze Çalışma Grubu, toplantıya davet edilmediğini açıkladı.
Toplantı sonrası basına konuşan meslek odaları ve STK temsilcileri, büyük ölçüde yıkımın durdurulmasını talep etti. Deprem Risk Analiz Raporu’nun acilen açıklanması gerektiği vurgulandı. Bakanlığın ve yerel yöneticilerin bu taleplere henüz yanıt vermediğini belirten Müze Çalışma Grubu, “Yine de böyle bir toplantının yapılmasını olumlu görüyoruz. Bu, karşılıklı iyi niyetin kapısını aralayabilir ” diyerek beklentilerini vurguladı:
“Ancak beklentimiz nettir:
Yıkım girişimleri derhal durdurulmalıdır.
Müze binası, 2863 sayılı yasa kapsamında tescillenmelidir.
Deprem Raporu kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Ve neden güçlendirme yerine yıkımın tercih edildiği Antalyalılara açıkça anlatılmalıdır.
Antalya Arkeoloji Müzesi yalnızca bir bina değildir.
Bu kent için bir bellek, bu ülke için bir değerdir.
Onu korumak, geleceğimizi korumaktır.“