Kentsel dönüşümde hızlı ve başarılı sonuç almanın yolu doğru sözleşmeden geçiyor

Marmara Denizi’nde Meydana Gelen Deprem İstanbul’da Kentsel Dönüşümü Gündeme Getirdi

Marmara Denizi Silivri açıklarında yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’da olası büyük tahribatı tekrar hatırlatırken, riskli binaların yenilenmesi için kentsel dönüşümün önemini vurguladı.

Kentsel dönüşüm sürecinin hukuki yönleri hakkında konuşan Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, ev sahiplerinin bu sürece başlamadan önce belediyeye başvurarak imar durumlarını öğrenmeleri gerektiğini belirtti. Daha sonra, uzmanlarla beraber yeni binanın maliyeti üzerine hesaplamalar yapmaları gerektiğini ifade etti.

“Yarısı Bizden” Kampanyası kapsamında sunulan 100 bin lira kira yardımı, 700 bin lira hibe ve 700 bin lira kredi desteğinin önemini vurgulayan Öngören, sözleşme aşamasında mutlaka uzman avukat eşliğinde yazılı bir inşaat sözleşmesi yapılarak sürecin desteklenmesi gerektiğini açıkladı.

Binadaki arsa paylarının yüzde 51’ini temsil eden daire sahiplerinin anlaşması durumunda dönüşümün gerçekleştirilebileceğini belirten Öngören, hak sahipleri arasında anlaşmayı kabul etmeyenler için uygulanacak süreç hakkında bilgi verdi.

Kentsel dönüşüm sürecinde en sık karşılaşılan sorunlardan birinin çoğunluğu sağlayan maliklerin azınlıktaki kat maliklerine adil olmayan şartlar dayatması olduğunu belirten Öngören, bu durumun mülkiyet hakkı açısından ciddi sorunlar doğurduğuna dikkat çekti.

Arsa payı düzenlemelerinin kentsel dönüşüm sürecinde sıkça dava konusu olduğunu ifade eden Öngören, vatandaşların arsa payı düzeltme davası açma hakkına sahip olduklarının altını çizdi.

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde ev sahiplerinin, yapılacak sözleşmeleri dikkatlice incelemeleri gerektiğini belirten Öngören, ayrıca müteahhitin gereğini yerine getirmediği durumlarda ek tazminat ödenmesini öngördüğünü belirtti.

Kentsel Dönüşümde Hukuki Destek Almanın Önemi

Avukat Oğuz Yavuz da kentsel dönüşüm sürecinde başarılı bir şekilde ilerlemek için hukuki destek almanın gerekliliğine vurgu yaparak, inşaat sürecinde karşılaşılabilecek sorunlara önlem alacak şekilde sözleşmeler hazırlanması ve uzmanların desteğinin önemini vurguladı.

Yavuz, dönüşüm sonrası konut tesliminde yaşanabilecek gecikmelere karşı teslim sürelerinin net şekilde belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, arsa sahiplerinin inşaat tamamlanmadan müteahhide tüm alacaklarını vermeme gerekliliğini, aksi takdirde gecikme durumunda dava açılabilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Related Posts

KKM bakiyesi 600 milyar liranın altına düştü

Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 29 milyar 799 milyon lira azalarak 596 milyar 88 milyon liraya düştü.

Dolar ve Euro güne nasıl başladı?

Dolar ve Euro güne nasıl başladı?

SGK fırsatçıları tek tek tespit ediyor! O aylıklar faiziyle geri alınacak

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), ‘hileli boşanma’ yoluyla aylık alan kişilere karşı harekete geçti. Kurumdan yapılan açıklamada, tespit edilen kişiler hakkında yasal işlem başlatılacağı ve maaşların faiziyle geri alınacağı belirtildi.

Merkez’in enflasyon tahmininin arkasındaki gerçeği açıkladı: Emekli ve ücretli yandı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2025’in ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci Enflasyon Raporu sunumunda, 2025 yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 24 seviyesinde korunduğunu duyurdu. Karahan …

Asya borsaları negatif seyrediyor – 22 Mayıs 2025

Asya borsaları, ABD’deki kapsamlı vergi tasarısının ülkenin bütçe açığını artırabileceği ve mali istikrarı etkiyebileceğine yönelik endişelerle negatif seyir izliyor.

“Tuna ağlıyormuş bazı geceler…”

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet nesillerinin Araplara, Ortadoğu’ya ve genel anlamda Müslüman dünyaya dair algılarını ciddi biçimde şekillendiren “Zeytindağı” adlı meşhur eserinde şöyle der: “Bizden Belgrad’ı aldıkları zaman, düşman delegeleri Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: – Ne hacet, dedi, İstanbul’u da size verelim! Babalarımız için Niş, İstanbul’a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar’ı, Trablus’u, Girit’i ve Medine’yi bırakırsak Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk.” Geçtiğimiz